Hitit Devletinde Yazı ve Dil
Hititlerin dili, Hint-Avrupa Dillerinin Anadolu'nun alt grubuna dahildir. Muhtemelen bir Hint-Avrupa öncesi eski Anadolu dili konuşan Hattilerden Hatti ifâdesini ülkeleri için kullanmışlardır. Buna karşın dillerine Kaniş (Neşa) kentinden alınma Nesili (Nesçe) derlerdi.
Hititçe, bugüne kadar bilinen en eski Hint-Avrupa dilidir. Hitit imparatorluğunda farklı dillerin de kullanıldığını görmek mümkündür. Bunlardan biri de Luvca'dır. Luvca dili dinsel konularda önem arz ediyordu.
Arkeolojik çalışmalarda Hitit yerleşmelerinde bulunan yazılı belgeler Anadolu’da aynı dönemde (M.Ö. 2.bin yılda) Hint-Avrupa dillerinin en eskisi Hititçe'den başka, yine aynı dil grubuna ait Luvi ve Pala dillerinin, ayrıca Hurrice, Hattice ve Akadca’nın yazı dili olarak kullanıldığını gösterir
Genel olarak çivi yazısı ile yazılan bu dillerde her işaret bir heceyi simgelemektedir. Hititlerin kullandığı bir başka yazı da Luvi dilinde yazılan ve hiyeroglif denen resim yazısıdır. Hititlerin kullandığı ve Mısır hiyeroglifinden tamamen farklı olan bu hiyeroglifte, heceler hatta kelimeler tek bir işaretle temsil edilebiliyordu. Hiyeroglif daha çok mühürlerde ve kaya anıtları gibi büyük yazıtlarda tercih edilmekteydi.
Resmî diplomatik yazışmaları ve saray arşivleri Âsur (Akad) çivi yazısıyla yazılmaktaydı. Ancak kayalardaki kabartmalar ve yazıtlar için Hiyeroglif denilen yazıyı kullanırlardı. Bugün, bu harflerle yazılan dilin bir Luvca lehçesi olduğu bilinmektedir.
Hititlerde okur yazarlık çok küçük bir grupta görüldüğü düşünülmektedir. Çivi yazılarını Krallar bile okuyamadıklarını ve yanlarındaki yazıcıya okumalarını söylerlerdi. (Tabletlerde Sesli oku diye hitap etmesinden anlaşılmıştır.)
Çivi yazısıyla yazılmış metinler arasında yıllıklar, törensel metinler, tarihi olaylara ilişkin belgeler, antlaşmalar, bağış belgeleri ve mektuplar vardır. Bu yazı kil tablet üzerine, kalem yerine kullanılan sivri uçlu bir araçla, kil henüz ıslakken kazılarak yazılıyordu. Kil tabletlerin, özellikle yangın geçirip sertleşmiş olanları, günümüze kadar iyi durumda korunagelmiştir. Ahşap ve maden tabletlerin varlığı yine metinlerden bilinmektedir. Kadeş Antlaşması’nın II. Ramses’e gönderilen metni gümüş bir tablet üzerine yazdırılmıştı ancak günümüze kadar bu tablet bulunamamıştır. Hattuşa’da ilk maden tablet 1986 yılında bulunmuştur. Üzerindeki metin Hitit Kralı ile Tarhuntaşşa kralı arasındaki bir antlaşmadır.
Hitit çivi yazısının dili Friedrich Hrozny tarafından 1915'te çözülmüş, Hitit hiyeroglif yazısının 1940'lı yıllarda başlayan çözülmesinde ise Helmuth Theodor Bossert'in büyük katkısı olmuştur.
Kaynakça;
https://www.anittahotel.com/hititler
http://www.corumkulturturizm.gov.tr/TR-58682/hitit-dili.html
Yorumlar
Yorum Gönder